17 Ocak 2013 Perşembe

Neden Zencefilli Tarçınlı Kurabiye?

Hayatlarının büyük bir bölümünde günlük tutan insanlar vardır. Modern çağın yeni günlük tutma biçimi de bloglar oldu sanırım. Bense hayatımın genelinde hiç o insanlar arasında olamadım. Yazmaktansa konuşmayı tercih edenlerdenim çünkü. Bir şeyi paylaşmak istediğimde içinde tutamayıp mümkünse yanındaki kimseyi dirsek hareketiyle yoklayıp gösterilecek bir şeyi derhal gösteren anlatılacak bir şeyi hararetle anlatmaya başlayanlardan. Yalnız bir kere günlük tuttum. Kendimi anlayamadığım sahibi hariç kimseyle paylaşmak istemediğim bir dönemdi. Yıllar sonra şimdi yine yazmak istedim (sebebini bir gün yazarım belki), benim gibi kalem kağıt hastası birinin modern çağın icatlarıyla bu işi nası yapacağı bir soru işareti tabi.

Hiç sevmiyorum uzun blog yazılarını okumayı. O sebepten gelelim neden Zencefilli tarçınlı kurabiye oldu blogun adı. Hayatın içinden sevdiğim başka şeyler de geldi aklıma. Muzlu süt, tahinli susamlı kek :)) Bunlar yemenin içmenin dışında şeyler çağrıştırıyor bana çünkü. Ama düşününce ille de baharat olmalıydı içinde. Tatlarından çok kokularının yerleri var hafızamda. 'Bir tutam Baharat' adlı filmi izlediyseniz çağrışım yapacaktır anlatmak istediğim. 
Zencefil denge isteyen bir baharattır kanımca. Biraz fazla kaçırırsanız acıdan tüketemezsiniz. Tarçın kokusuyla da cezbeder, dahil olduğu şey tatlılaşır nedense. Yılbaşlarının atıştırmalığı zencefilli tarçınlı kurabiye de hayatın kendisi gibi acı tatlı bir şey. Yeni yılın getirdiği ümitle yazılmaya başlanan bu blog da işte tam zencefilli tarçınlı kurabiye gibi. 

Suya yazar gibi yazıyorum, yazıldığı gibi kaybolsun diye, 
Yine de sahibine taşınması umudunu yitirmeden..



2 yorum:

  1. Yazmak hatirlamaktir.Hatirlamayi ve hatrlanmayi istemek...Hayirli ugurlu olsun yazilarin.

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim. Şaşırdım farkedilmesine :))

    YanıtlaSil